Üye Girişi

Üye Girişi
03 Tem 2017

Vallahi ne desem bilmem ki!
Bu aralar ne söylesem birileri alınıyor!
Alınmakla da kalmayıp mahkemeye verenler var!
Mahkemeye vermekle de kalmayıp, sünnetçi korkusu vermeye kalkanlar var!
Halbuki bir müslüman Türk evladı olarak bizim o işimiz 4-5 yaşlarında iken çoktan hallolmuş...
Yani sünnetçilerden korkacak yaşı çoktan geçtik.

01 Tem 2017

Ben hep yazmışımdır,
Veya sahnelerde dile getirmişimdir!
Millete örnek olması gereken kişiler ağılarından çıkana daha dikkatli dikkat etmeli hatta gelecek nesillerin kulağına küpe olacak cümleler sarfetmelidirler diye...

21 Haz 2017

Riyasız yüreklerin,
Samimi duaların karşılıksız bırakılmadığı gece bu gece...

En güzel rahmetin, dünya ve ahiret nizamının, yani Kur‘an-ı Azimü Şan‘ın, Beşerin en şereflisi Peygamberimize gelen vahiy'lerle beşere ulaşmaya başladığı gece bu gece...

19 Haz 2017

Şimdi şu adalet için birileri yürürken,
Şimdi şu fetöcülük davaları devam ederken,
hele de şu haberlerde verilen görüntülere bakarken, aklımdan neler geçiyor neler...

18 Haz 2017

Allahın hergünü kaç yüreğe ateş düşüyor ateş...
Ben ne diyeceğimi bilemez oldum...
Hangi şehite hangi ağıtı yazacağımı şaşırdım.
Ya analar ne yapsın?
Ya babalar ne yapsın?
Gardaşlar bacılar hele evli olanların geride bıraktıkları eşleri, çocukları yani evlad-ı ıyali ne yapsın, ne ne?..

09 Haz 2017

Bu sayfada (sosyal medya) edindiğim tecrübe o ki;
Siyasi polemik yazıları daha fazla rağbet görüyor.
Eğer siyasi polemik olmaz ise, bazıları iki-üç paragrafı bile uzun bulacak derecede okumama hastalığına yakalanmış...
İnanın “bu kadar uzun yazarsan ancak kendin okursun..„ diye bana sitem edenlere bile rastladım.

08 Haz 2017

Duâ Aşktır,
Duâ Huzurdur,
Dua Güvendir,
Duâ Umuttur.

07 Haz 2017

Sizi bilmem ama ben bıktım arkadaş!
Hergün haberlerde şu fetö operasyonu haberleri beni bıktırdı!
Bıktırdı çünkü;
Gıdak... Gıdak... Gıdak... Ama yumurta yok...

05 Haz 2017

Böyle anlarda iki kelimeyi yanyana getirmek zordur Esat!
Nereden başlayacağımı, ne söyleyeceğimi inan kestiremiyorum!

03 Haz 2017

Bir yandan mübarek Ramazan dedim...
Bir yandan “sus be Arif, zaten hastasın„ dedim...
Bak doktorlar bile her şeye kafa takma diyor, yani düşünmeyeyim, yazmayayım dedim...
Ama ne mümkün!..
Yüreğime laf anlatamadım ki...
Sabredemedim arkadaş sabredemedim...

30 May 2017

Onun ben kendinden önce sesini tanımıştım...
Şimdiki gibi televizyon veya günümüz iletişim araçlarının, hiç biri yoktu o zamanlar...
Uzun, orta, kısa diye adlandırılan üç dalgalı, (hele taşrada) zar-zor çeken radyolar vardı sadece.
Ancak radyo denen alet de herkeste yoktu tabi...

25 May 2017

O anlatmıştı bana Başbuğ‘umuzun Mamak günlerinden bazı hatıraları...
Meselâ birisi şöyleydi;

23 May 2017

Bazı insanlar kendilerinde olmayan hasletlerden bahsederken, acaip azamete, gösterişe, kibire bürünürler.
Her türlü günahı işleyen birinin Kur‘an‘dan-imandan bahsedip, ehl-i iman görüntüsü vermesi gibi...
Her türlü ahlaksızlığı yapanların, ahlak abidesi havalarına girmesi gibi...

21 May 2017

Biri 2016'nın Ekim'in de gitmişti...
Biri ise dün...
Yani aralarında bir yıl bile yok...
Hayat arkadaşlığı bu olsa gerek!
İnanıyorum ki bu arkadaşlık ahirette de devam edecektir.

21 May 2017

Duydum ki;
Yarın 41 ilde aynı anda koltuk dağıtılıyormuş!..
Nedense "Yangından mal kaçırma.." deyimi geldi aklıma...
Zira gönünden post bile olmayacak olan biri diyor ki;
"Ayrık otlarını ayıkladık..." diyor, sonra da utanmadan "sevgiden, kucaklaşmadan.." dem vuruyor...

19 May 2017

GELELİM ATATÜRK‘Ü PUTLAŞTIRAN PUTLARA!..

Bugün 19 Mayıs...
Atatürk‘ün Samsuna çıktığı gün.
Birilerine göre tesadüf olabilir ama bana göre tevafuk.
Hem dini bir günün hem de milli bir günün bir biriyle kucaklaştığı bir zaman dilimi.
Bugün günün önemini anlatan çok olur.
O sebeple ben 19 Mayıs Bayramından ziyade yine Atatürk‘e zarar veren unsurlardan bahsedeceğim!

12 May 2017

Ben “Oha„ diyorum!
Ben “oha„ diyorum ama onlar için demediğim halde biliyorum ki öküzler kızacak...
Kızacaklar ve adım gibi biliyorum bana şöyle seslenecekler,
diyecekler ki;
“Ey Ozan Arif;
Biz ki nankörlük, kahpelik, (afedersiniz) orospu çocukluğu bilmeyen Allah‘ın insanoğluna hizmet için yarattığı zavallı hayvanlarız.
Sen nasıl olurda bizim gibi sığırların arasından değil,
tam aksine siz insanların arasından çıkmış, şu adi varlıklar için bize ait olan “oha„ seslenişini yani bizi çağrıştıran bir ünlemi kullanırsın?
Ayıp değil mi? Günah değil mi?„ diye sitem edecekler...

11 May 2017

“Emrolunduğun gibi dosdoğru ol „
Bu Cenab-ı Allah‘ın ayeti...
Çok ehl-i takvalık taslayan biri değilim.
Veya birileri gibi yarım yamalak islami bilgilerle şov yapmayı marifet sananlardan da değilim!..
Ancak inanan, elimden geldiği kadar da inandığım değerler doğrultusunda hayat sürmeye çalışan ama noksanlıklardan da münezzeh olmayan bir kulum.
Dolayısıyla yazarken, söylerken veya sohbet ederken yukardaki ayeti elimden geldiğince şiar edinmeye çalışmışımdır...
Haaa...
Tabii ki bunu becerip beceremediğimi önce Yaradan,
sonra beni okuyan dostlar bilirler...

07 May 2017

Biliyorsunuz bir plebisit yaşadık!..
Plebisit dememin sebebi, yani eşit şartlarda yapılmayan bir evet-hayır maçı yaşadık.
Öyle bir maçtı ki bu;
Birbirimizde kafa göz bırakmadık, ne teröristliğimiz kaldı ne hainliğimiz, ne koyunluğumuz...
Birbirimizi pkk‘lı yaptık, fetöcü yaptık hatta o da yetmedi Alman yaptık, Hollandalı yaptık, Fransız yaptık...
Daha doğrusu ne yapmadık ki?

04 May 2017

Tabii ki Her şey Allah'tan, ama müsebbipleri de unutmamak bir insanlık gereğidir diye düşünüyorum.
Tedavim devam ediyor...
Yani hala derdimi takipteler!
Her hastahane ziyaretimde onlara şükranlarımı ifade ediyor, yani teşekkür ediyorum...

Arif'çe

  • GÜLE GÜLE VEHBİ!..
    Yazan
    Kara haber tez duyulur derler hep… Zaman, şartlar, veya kendi sıkıntılarımız hatta kendi canımızın derdine düşmemiz kara haberleri bile geç duyar hale getirdi bizi… Baksanıza benim güzel hemşehrim, benim yiğit kardeşim, değerli gönüldaşım, daha açıkcası ülküdaşım… Ülküdaşım… Alucra’nın Vehbi Usta’sı çekip gitmiş de onu bile geç duymuşum geç…
    Yazan Çarşamba, 12 Eylül 2018 06:46 Devamını oku...
Arif'çe

 


"Bir Devrin Destanı" isimli
şiirkitabının 3. baskısını
TÜRK KİTAP EVİ'nden temin edebilirsiniz.



Münchener Str. 13 | 60329 Frankfurt am Main
+49 69 250506

www.turkkitap.de