Bugün Kıbrıs Barış Harekatı’nın 44. yıl dönümü kutlandı.
Bugün şehitler anıldı,
evet, evet bugün Kıbrısın, Yavru Vatanımızın “20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı”
Çok isterdim bugünün hatırasına yeni bir destanla katkıda bulunmayı.
Ama olmadı!
İnşallah bugün olmayan ilerde olur.
Ama eski bir destanımı paylaşmakta da bir sakınca olmaz sanırım.
“Kıbrıs sevdası” adlı bu destanımı sizinle paylaşırken, ne zaman yazdığımdan ve ne sebeple yazdığımda kısaca bahsetmek istiyorum.
Sene 1992 aylardan şubat ayı idi…
Almanya’da Frankfurt yakınlarında büyük bir salon tutmuştuk.
Rauf Denktaş gelecek, bir konferans verecekti.
Ben de bu destanı onun huzurunda okuyacaktım.
Ama gelemedi!
Daha doğrusu zaman zaman Başbuğ’umuz için de uyguladıkları antidemokratik tutumlarını o zamanın Alman yetkilileri Denktaş için de uyguladılar.
Yani Denktaş’ın konuşmasına müsade etmediler.
Ve aradan seneler geçti,
şu Annan Planı için yapılan referandum maskaralığından hemen önce bir heyetle Kıbrıs’a gittik.
O tarihte Almanya’da Rauf Denktaş’ın huzurunda okuyamadığım bu destanı, yıllar sonra Kıbrıs’ta Cumhurbaşkanlığı makamında kendisine okumuştum.
Bugünün mana ve önemine binaen bu destanı sizinle paylaşmak geçti içimden.
Zahmet olmazsa dinleyin,
siz dinlerken belki Rauf Denktaş’ın sağlığında, “Çözümsüzlük çözüm değildir” diye, Rahmetliyi çözümsüzlüğün sebebi gibi gösterip Onu suçlayan siyasilerimiz de dinler.
Ha diyeceksiniz ki “dinleseler ne olacak?”
Öyle demeyin kim bilir bir çok konuda aldatıldıklarını itiraf ettikleri gibi, bu konuda da aldatıldıklarını anlar, itiraf eder sağlığında çok üzdükleri Rauf Denktaş’ın ruhaniyetinden olsun belki özür dilerler…
Selam ve muhabbetle efendim.
20 Temmuz 2018
Samsun