Yine bir bayramla kucaklaşacağız inşallah…
Çocukluğum geliyor aklıma.
Yokluk günlerimiz, fakirliğimiz, yüz gram peynirin başına altı kardeş oturup aç kalktığımız ama mutlu olduğumuz o günleri düşünüyorum.
O çağlarımızda yaşadığımız dini bayramlarımız vardı, imanımızı artıran, en uzakta olanları bile birbiriyle buluşturan ne güzel bayramlardı o bayramlar…
Hatta milli bayramlarımız vardı milli duygularımız coşturan bize Türklüğümüzle gurur duyuran…
Şimdi ya o bayramlar kalmadı, ya da o nesil değişti nesil…
Ya da yaş kemale erdikçe acılarımızı unutturmaz oldu bayramlar…
Allah ömür verirse yarın yine bir ramazan bayramıyla kucaklaşacağız inşallah…
Biz bayrama hoş geldin diyeceğiz, belki bayram da bize hoş geldiniz diyecek!
Belki diyorum zira bayram bizi memnun etse de, biz bayramı memnun edecek özelliklerden öyle uzaklaştık ki, sormayın gitsin!..
Yarın bayram, yine çeşit çeşit düşünceler, yine çeşit çeşit duygular içindeyim.
Çok şey söylemek istiyor canım.
Ama söylesem ne olacak, yine birileri her sözümde bir art niyet arayacak, belki de onların hesabına gelen şeyler söylemediğim veya onların siyasetini gütmediğim için kötü sözler edecek.
En iyisi susmak.
Ancak susmak da çözüm değil, inanın kendi kendime zulüm gibi geliyor bana…
O zaman şöyle yapalım;
Gelin bu bayram sizi, 1993 yılında söylediğim, çoğunuzun aşina olduğu o destanımla baş başa bırakayım…
Eğer sıkılmazsanız şu bayramla yaptığım bayram sohbeti tekrar tazeleyeyim hafızalarınızda!
Bu vesileyle hem ben susmamış olurum, hemde içimdeki duyguları size tekrar aktarmış olurum…
Diyeceksiniz ki duyguların hiç değişmedi mi?
İnanın pek değişmedi!
Şartlar değişti mi ki, duygularım değişsin?
Hepinizin bayramı mübarek olsun,
Allah her şeyi gönlünüze göre versin.
Selam, sevgi, dua ile efendim…
15 Haziran 2018
Samsun